Kaygı bozuklukları kimlerde sık görülür sorusu ve kaygı bozuklarının tüm detayları pek çok kişi tarafından, özellikle de son dönemlerde daha fazla araştırılır olmuştur. Kaygı kısaca; vücut stresli ve tehlikeli durumlarla karşılaştığında ortaya çıkan doğal, sağlıklı bir tepkidir. Bu, potansiyel tehditlerin farkına varmanızı ve günlük hayatın zorluklarıyla yüzleşmenizi sağlar. American Psychological Association tarafından tanımlandığı şekliyle kaygı, sinirlilik, huzursuz düşünceler ve yüksek tansiyon gibi fiziksel belirtilerle karakterize edilen bir duygudur.
Bazı anlarda hissedilen kaygı, kaygıya neden olan durumdan daha yoğun ve kalıcı olabilir. Yüksek tansiyon ve karın ağrısı gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler bir kaygıya sahip olmanızdan ziyade bir kaygı bozukluğuna işaret ediyor olabilir. Anksiyete bir engel haline geldiğinde günlük hayatı zorlaştırır. Anksiyete bozuklukları en yaygın akıl hastalıklarından biridir ve her yaştan insanı etkileyebilir. Türkiye´de kaygı bozukluğu hastalığının hayat boyunca görülme sıklığı %5-6 olarak tespit edilmiştir. Yaygın anksiyete bozukluğu, çocukluk veya genç erişkinlik döneminde ortaya çıkar ve anksiyete düzeyleri genellikle yaşla birlikte artar. Kaygı bozuklukları kimlerde sık görülür noktasına bakıldığında yaşamlarında oldukça stresli durumlarda olan kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir.
Uzman Klinik Psikolog Yusuf YERLİ kişisel web sitesinde konu ile alakalı bir çok bilgiye erişebilirsiniz.
Anksiyete bozukluklarının belirtileri kişiden kişiye değişir. Ayrıca, midenizde kelebekler uçuyormuş gibi hissetmek veya şiddetli kas ağrısı yaşamak da anksiyete bozukluğu yaşamanın yolları olabilir.A nksiyete hastaları genellikle bedenleri ve zihinleri arasında kontrolden çıktıklarını hissederler, kabuslar ve panik atak nöbeti meydana gelebilir.
Yüksek düzeyde kaygı ile tetiklenen hormonlar, çevresel uyaranları bir tehdit olarak algılama eğilimindedir. Bu tehdit işleme sistemi, çevreyi gözlemlemekten ona yanıt vermeye kadar çeşitli bilişsel süreçleri kesintiye uğratır. Anksiyete aynı zamanda kısa süreli ve uzun süreli belleği de etkiler. Anksiyete, çalışan belleğin performansını bozar ve çalışan belleğe olumsuz bilgilerin girme olasılığını artırır. Amerika Birleşik Devletleri´nde yaşayan ve depresyon teşhisi konmamış yetişkinlerde yapılan bir araştırma, kaygı ile işleyen bellek performansı arasında negatif bir ilişki olduğunu gösterdi.
Anksiyete ve depresyon farklı olmalarına rağmen benzer özellikleri paylaşırlar ve farklı ruh sağlığı bozuklukları genellikle birlikte görülür. Anksiyete, klinik depresyon belirtilerinden biri olabilir veya anksiyete bozukluklarına neden olacak şekilde depresyon belirtilerini kötüleştirebilir. Stres ve kaygı da birbirine çok benzer. Stres, kaygıya neden olan olay veya durumlardan kaynaklanır. Anksiyete aynı zamanda bir korku, panik hali ve gerginlik halidir. Anksiyete ve stres benzer zihinsel ve fiziksel semptomlara neden olur. Anksiyete bozuklukları, bir stres kaynağından veya sebepsiz yere kaynaklanabilir. Aslında biraz kaygı ve biraz stres, karşılaştığımız zorluklara dikkat etmemize yardımcı olabilir, bu bağlamda destek önemli olacaktır. Kaygı bozuklukları kimlerde sık görülür, belirtileri ve etkileri gibi soruları merak edenlerin özellikle mutlaka destek alması önerilir.
Uzman Klinik Psikolog Yusuf YERLİ´den profesyonel destek almak sizin elinizde, hemen kurumsal sitemizde yer alan whatsapp hattımız ile ulaşım sağlayabilir ve merak ettiğiniz tüm hususlar için destek alabilirsiniz.
paylaş
twittle
paylaş
paylaş
